ABD’nin PYD/YPG’yi ‘sınır muhafızı’ olarak eğitmeye başlaması, bölgedeki güvenlik riskini yükseltti.
Suriye’nin İdlib kentinde aralık ayının son günlerinden itibaren peş peşe yaşanan gelişmeler, bölgeyi yeniden barut fıçısına çevirdi. Hmeymim Hava Üssü’ndeki Rus uçaklarının insansız hava aracıyla vurulması, Astana mutabakatını tehdit eden bir diğer gelişme oldu.
Gazete Habertürk'ten Murat Gürgen'in haberine göre, Moskova yönetiminin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a mektup göndermesinin ardından, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov Türk Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak Esad rejiminin sivillere yönelik saldırılarından duyulan endişe dile getirildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı ve Rus uçaklarına yönelik saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tutmadıklarını vurguladı.
17 OCAK’TA KRİTİK MGK
İdlib’de sıcak çatışma ortamına dönülmesi ve Türkiye’ye yönelik PYD/YPG tehdidinin yeni bir boyut kazanması üzerine, Ankara, Suriye topraklarında Fırat Kalkanı ile başlattığı askeri harekâtı genişletmeyi gündemine aldı. Bu çerçevede, 17 Ocak’ta toplanacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kritik önem taşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ( TSK), İdlib’deki birliklerini bölgeye hafta başında ulaşan konvoylarla takviye etti ve 4’üncü gözlem noktasını kurma aşamasına geldi. Böylece Afrin tam anlamıyla kuşatma altına alındı. TSK, Afrin’e yönelik operasyonu siyasi karar alındığı anda zaman kaybetmeden başlatmaya yönelik hazırlıklarını tamamladı.
Esad güçlerinin İdlib’in doğusunda ve güneyinde kara ve hava operasyonları gerçekleştirmesi nedeniyle, 200 binin üzerinde sivil Hama ve Humus’tan İdlib merkezi ve Türkiye sınırına doğru göç etmeye başladı. Cilvegözü Sınır Kapısı’na yaklaşan Suriyelilerin sayısının 25 bini aştığı belirtiliyor.
Yorum Yazın