Yeni Akit'ten Mehtap Yılmaz'ın köşe yazısı
“Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye’ye karşı, İran safında olurum!”dedi. FETÖ mankurtu olduğu için de CHP’lilerden kimse kalkıp bu dangalağa “ne ayak lan” demedi.
Şimdi diyeceksiniz ki “bu şapşik İran safında olsa ne oluuur, Türkiye safında olsa ne olur?” Kurtlu çınarın ifadesiyle, “bir özgül ağırlığı” mı var sanki?
Doğrudur… Eren Erdem, “kullanışlı” olması dışında, ipe sapa gelmez, tutarsız ve güvenilmez biri. Belki “özgül ağırlığı” yok ama “kullanışlı” bir tip olması sayesinde FETÖ’nün baş mankurtlarının arasına karışabildi. Sonra da FETÖ torpiliyle CHP’den birinci sıra milletvekili adayı olarak gösterildi!
E haliyle de kendini fasulye gibi nimetten sayınca şımardı tabii…
Bu kez de elini beline koyup “Türkiye IŞİD’e sarin gazı satıyo komşulaaar” diye şirretlik etti!
Ülkesine attığı iftirası sonrası “pinokyo gibi burnu uzayınca” yalanı dolanı ortaya çıktı tabii…
Devlet, “yalancı” dedi…
Millet, “yalancı” dedi…
Hukuk, “yalancı” dedi…
Kamuoyu tükürüğe boğdu…
Şeref sahibi biri olsa utancından insan içine çıkamaz, anında istifa ederdi.Harakiri yapardı… Kafasına sıkardı… Boğaz köprüsünden atlardı… Bilemedin, bir şişe uyku hapıyla eşekler cennetini boylardı.
Ama Eren Erdem bu…
Tükürsen, “yağmur yağdı” der…
Çünkü herifin hayatı yalan!
Ayyyynen locaefendisi gibi… Sıkışınca yalan… Ucuz hamaset mi sergileyecek, yalan… Alkış mı bekliyor, yalan…
Mesela… Erdemsiz Eren, Hürriyet Gazetesi’ne verdiği bir röportajda 35 yaşında olduğunu söylüyor, kimliğinde ise 1986 yazıyor! Yani yalan söylüyor!
Başka bir gazeteye 28 Şubat Darbesi’nden sonra yargılandığını söylüyor. Yani resmi kayıtlara göre 11 yaşında yargılanmış! Yine yalan söylüyor!
Böylece yalancının önde gideni olduğu ortaya çıkıyor.
Ama malum… Sırtını eş zamanlı olarak FETÖ’ye, İran istihbaratına, Rus istihbaratına yaslıyor… Bunda da bir sakınca görmüyor…
Yani… Eren Erdem denilen bu soğuk kanlı yalancı, aynen müdürü Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan tarafından siyasi nakavt edildikçe koşa koşa Adolf Merkel’e gidip omzunda ağlaması gibi sıkışınca Rus Basınına ağlıyor… İran istihbaratına “emrinizdeyim abi” diyor…Ülkesine iftira ederek üst akla yalakalık yapıyor…
Yeri gelmişken… Eren Erdem mahluku, aynı zamanda şu PKK’lıların icat ettiği “Vicdani Retçi” akımına kapılanlardan biri… Askere gitmemek için “yalan-dolan belgelerle” çürük raporu almaya çalışmış! Becerememiş… Sonra bedelli de olsa tıpış tıpış askere gitmek durumunda kalmış…
Dedim ya, tipik FETÖ karakteristiği…
Tape, tape yol alan bu kifayetsiz muhteris Locaefendileri neyse, bu mankurtsürüsü de öyle işte!
Şimdi habis bir ifrit gibi susuyor! “Yalancı” çıktı ya, ağzını açamıyor.
E hukuk süreci, FETÖ’ nün uygunsuz kasetlerini servis etmeye benzemez tabii… “Belge” diye üfürdüğü “F” tipi düzmeceler, hukuka sökmez…
“Mor” olmak bir ömür sürer, iftira bir dakika…
Sevgili savcı okurlarım… Değerli protokol… Eren Erdem de sonuçta insan… Madem uyuzlanıyor… Madem “yalama” olmuş, habire iftira ediyor…
Madem Guantanamo stili tek tipli mahkûm kıyafeti giymek için bin takla atıyor… E madem öyle “ağa”nın eli tutulmaz! Dur İç Anadolu ağzıyla söyleyeyim…
Kaşıyıverin gari…
Yorum Yazın