YSK’nın İstanbul seçimlerini yenileme kararının ardından ünlü isimler CHP’li İmamoğlu’na destek mesajları yayınladı. AK Parti’nin ekmeğini yiyerek isimlerini duyurmuş birçok genç ünlünün de aralarında bulunduğu bu tayfanın, hiçbir faaliyeti ve ifadeleri kısıtlanmadığı halde demokrasi ve özgürlük edebiyatı yapması dikkat çekti.
18 Nisan’da CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, uzun ağlamalar sonucunda mazbatasını aldı. Herkes, Türkiye tarihinin en şaibeli seçimlerinin bittiğini sandı. Muhtemelen sol kesim bile seçimlerin biteceğini, üzerine gidilmeyeceğini düşündü. Lakin AK Parti, şaibenin üzerine gitti, peş peşe itirazlarını yaptı. Bavul dolusu delil sundu. Netice olarak YSK dün, İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi yönünde karar verdi.
YSK’nın kararının ardından, Türk siyasi tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bir durum gerçekleşti.
Birçoğu AK Parti iktidarı döneminde parlamış, muhafazakarlara yaranarak bir yere gelmiş, AK Partili belediyelerin düzenlediği etkinliklere katılarak kendisini göstermiş ünlüler, bir anda iktidara düşman kesildi. Körü körüne İmamoğlu hayranlığı, CHP militanlığı başladı. Sanki her gün beşer onar ünlüler tutuklanıyor, yaşam tarzlarına müdahale ediliyor, AK Parti’nin aleyhine konuşmaları, eleştirmeleri englleniyormuş gibi, hep bir ağızdan “özgürlük” mesajları yayınladılar.
Özgürlük ve demokrasi edebiyatı yaparak destekledikleri kişi de, CHP’li İmamoğlu... Hani; mazbatayı beklemeden Anıtkabir’e giden ve “İBB Başkanı...” diye imza atarak usülsüzlük yapan İmamoğlu... “Şaibe” iddialarına kulaklarını kapayıp demokrasi edebiyatı yaparak kriz ortamı oluşturmaya çalışan İmamoğlu... Yıldırım’la arasında 30 bin oy fark varken, geçersiz oyların yeniden sayılmasıyla birlikte sadece 13 bin oy önde görünen... Bu yüzden AK Parti’nin itirazların reddedilmesi için elinden geleni yapan, partilerin anayasal hakları olan “YSK’ya itiraz” haklarını hiçe sayan İmamoğlu...
30 bin oy farkı, sadece geçersiz oylar sayılınca 13 bine indi. Seçimlerin yenilenmesinin gerekliliği gün gibi ortadayken, ünlü isimlerin neden aynı anda bu işe kalkıştıkları merak konusu oldu.
AK Parti döneminde dizilerde oynamaya başlamış, ününe ün katmış Hazal Kaya... Yine AK Parti döneminde ün yapmış, Gezi Parkı’na radikal bir şekilde destek vermiş Elçin Sangu... AK Parti’nin, bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her yemeğine giden, iktidarın verdiği davetlerde boy gösteren, insanları “gaz çıkararak” güldürmeye çalışan Şahan Gökbakar... TRT dizilerinde oynayarak devlete sırtını yaslayan, halkın vergisiyle maaş alan Ahmet Mümtaz Taylan, Ali Atay... Ezgi Mola, Zeynep Beşerler, Demet Özdemir, Şebnem Ferah, Berrak Tüzünataç...
Erdoğan’ın davetiyle muhafazakar kesimle iletişim kurabilmiş, mesleğini daha geniş çevrelere ulaştırmayı başarmış olan Fazıl Say... Erdoğan’ın davetiyle “âkil insanlar” arasına alınmış Yılmaz Erdoğan...
Ve daha niceleri.
Şimdiye kadar hiçbir kısıtlama ile karşılaşmamış ünlülerin daha niceleri..
Şimdiye kadar hiçbir hakları ellerinden alınmamış, buna karşın oyları çalınan AK Parti’yi görmezden gelen ünlülerin daha niceleri...
Sonuç ne olur?
Bu kadar ünlünün İmamoğlu’nu desteklemesi, sandıktan CHP’nin çıkmasını sağlar mı? Sadece 57 sandıkta oy farkı 30 binden 13 bine indi. Sandıkların tamamının yeniden sayılması söz konusu olsaydı sonuçlar ne olurdu?.. İşte, 23 Haziran’da da sonuç o olacak!
Yorum Yazın