Mustafa Akıncı'nın skandal sözlerine sert tepki! İstifa et

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Mustafa Akıncı’nın onurlu ve şerefli hareket ederek görevinden affını istemesi yegane beklentimiz ve temennimizdir. Akıncı'nın Cumhurbaşkanlığından derhal istifa ederek emaneti Kıbrıs Türklüğü’nün iradesine tevdi etmesi kaçınılmaz bir sorumluluktur." ifadelerini kullandı.

Mustafa Akıncı'nın skandal sözlerine sert tepki! İstifa et

Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın bir İngiliz gazetesine yaptığı esef verici açıklamalar sakat zihniyetini, sancılı ve skandal tutumunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Kıbrıs Türklüğü'nün tarihsel hak ve çıkarlarını namuslu şekilde savunmak yerine, Akdeniz'de karanlık hesap yapan küresel emperyalizmin değirmenine su taşıyan ve Rumların stratejik hesaplarına hizmet eden bu şahıs milli gerçeklerden bütünüyle kopmuştur.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'dan skandal sözler

Aynı zamanda şehitlerimizin aziz hatıralarına cephe almış, acil çözüm diye taviz ve teslimiyetin provokatör sözcülüğüne heves etmiştir.

Nitekim Mustafa Akıncı'nın "Ankara tarafından yutulmadan" endişe duyması, "ikinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" demesi utanmazlık olduğu kadar tamiri ve tedavisi imkansız bir Türkiye husumetidir.

Bu şahıs KKTC Cumhurbaşkanı olduğu 2015 yılından bu tarafa Türk milletinin hassasiyetlerini kaşımaktan, milli duyarlılıkları tahriş ve tahrip etmekten vazgeçmemiş, geri durmamıştır.

Akıncı'nın sık sık bahsettiği diyalog devriliş ve tükeniş, dile getirdiği çözüm formülü çöküş ve çürüyüştür.

BÖYLESİ BİR TESLİMİYETÇİ ZİHNİYETE YAVRU VATANDA ÇOK NADİR TESADÜF EDİLMİŞTİR

Türkiye'nin Akdeniz'de sıkıştırılmak, hatta dışlanıp egemenlik ve manevra alanlarının daraltılmak istendiği sorunlu bir dönemde KKTC Cumhurbaşkanı'nın çarpık tavrı emsalsiz işgüzarlık ve işbirlikçilik örneğidir.

1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarından 1960'ta ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti'ne, 1974 Barış Harekâtıyla birlikte 1983'teki bağımsızlık ilanından bugüne kadar Türkiye'yi ilzam ve isnat eden böylesi bir teslimiyetçi zihniyete yavru vatanda çok nadir tesadüf edilmiştir.

Malum olduğu üzere, Ada'da 1968 yılından itibaren başlayan taraflar arasındaki müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmamış, mesafe alınamamıştır.

Bu kapsamda gündeme gelmemiş, müzakere masasına koyulmamış hiçbir konu başlığı kalmamıştır.

Siyasi eşitlik ve iki kesimlilik temelinde, eşit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık hukukunun tesisi için yıllarca aracılı-aracısız görüşmeler yapılmış, nafile temaslar kurulmuştur.

Müzakerelerde Kıbrıs Türklüğü her zaman adil ve kalıcı bir çözümü hedeflemiş, Rum kesimi ise sürekli olarak kriz imal edip çözümsüzlüğü derinleştirmiştir.

En son, 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler'in inisiyatifiyle tezahür eden İsviçre'deki Crans-Montana görüşmeleri Rum tarafının uzlaşmaz, çelişkili ve dayatmacı duruşundan mülhem çökmüştür.

Mustafa Akıncı'nın bu gerçekleri hasıraltı edip Türkiye'yi hafife alması, hatta KKTC'nin Türkiye'ye bağlanma ihtimalini korkunç olarak nitelendirmesi uyuyan bir Komünistin ayaklanarak EOKA diline tutunmasından başka manaya gelmeyecektir.

MUSTAFA AKINCI'NIN İŞGAL ETTİĞİ KOLTUĞA LAYIK OLMADIĞI AÇIKTIR

Anavatan-yavru vatan ayrımına karşı çıkan, Türkiye'ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin desteğine ihtiyaç duyduğunu küstahça seslendiren ve gizli niyetlerini itiraf eden Akıncı ENOSİS'in yörüngesine çoktan girmiştir.

Kıbrıs Türklüğü'nü Rum planlarına zincirleyip tutsak etmek maksadıyla elinden geleni ardına koymayan Mustafa Akıncı Türkiye'ye ve Türk milletine şükran duyması gerekirken sırtını dönmüş, yüzünü de zalimlere çevirmiştir.

Bu ayıp ve ahlaksızlığın hiçbir vicdanda, hiçbir siyasi anlayışta yeri olamayacaktır.

Mustafa Akıncı'nın işgal ettiği koltuğa layık olmadığı açıktır.

Bu nedenle Cumhurbaşkanlığından derhal istifa ederek emaneti Kıbrıs Türklüğü'nün iradesine tevdi etmesi kaçınılmaz ve hayati bir sorumluluktur.

Akıncı ve yandaşları unutmamalıdır ki, Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır.

Beşparmak Dağları'na dökülen şehit kanları hiçbir şart altında silinmeyecek, kutlu ceddimizin emanetleri çiğnetilmeyecektir.

Mustafa Akıncı'nın rahatsızlığı geçmeyecekse, Türklüğe kuşkulu bakışı bitmeyecekse bundan sonraki hayatına Güney Kıbrıs Kesimi'nde devam etmesi daha makul ve mantıklı bir tercih olarak önünde durmaktadır.

Kıbrıs Türklüğü'nün egemenlik haklarıyla oynayan karşısında Türk milletinin tamamını bulacaktır.

Mustafa Akıncı'nın onurlu ve şerefli hareket ederek görevinden affını istemesi yegâne beklentimiz ve temennimizdir.

Kıbrıs Türklüğü'nün hak ve çıkarları, varlık ve bağımsızlık değerleri uğruna hayatları boyunca mücadele eden, şehit olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş olmak üzere, bütün şehitlerimize ve ebediyete irtihal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın bir İngiliz gazetesine yaptığı esef verici açıklamalar sakat zihniyetini, sancılı ve skandal tutumunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Kıbrıs Türklüğü'nün tarihsel hak ve çıkarlarını namuslu şekilde savunmak yerine, Akdeniz'de karanlık hesap yapan küresel emperyalizmin değirmenine su taşıyan ve Rumların stratejik hesaplarına hizmet eden bu şahıs milli gerçeklerden bütünüyle kopmuştur.

Aynı zamanda şehitlerimizin aziz hatıralarına cephe almış, acil çözüm diye taviz ve teslimiyetin provokatör sözcülüğüne heves etmiştir.

UTANMAZLIK OLDUĞU KADAR TAMİRİ VE TEDAVİSİ İMKANSIZ BİR TÜRKİYE HUSUMETİDİR

Nitekim Mustafa Akıncı'nın "Ankara tarafından yutulmadan" endişe duyması, "ikinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" demesi utanmazlık olduğu kadar tamiri ve tedavisi imkansız bir Türkiye husumetidir.

Bu şahıs KKTC Cumhurbaşkanı olduğu 2015 yılından bu tarafa Türk milletinin hassasiyetlerini kaşımaktan, milli duyarlılıkları tahriş ve tahrip etmekten vazgeçmemiş, geri durmamıştır.

Akıncı'nın sık sık bahsettiği diyalog devriliş ve tükeniş, dile getirdiği çözüm formülü çöküş ve çürüyüştür.

Türkiye'nin Akdeniz'de sıkıştırılmak, hatta dışlanıp egemenlik ve manevra alanlarının daraltılmak istendiği sorunlu bir dönemde KKTC Cumhurbaşkanı'nın çarpık tavrı emsalsiz işgüzarlık ve işbirlikçilik örneğidir.

1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarından 1960'ta ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti'ne, 1974 Barış Harekâtıyla birlikte 1983'teki bağımsızlık ilanından bugüne kadar Türkiye'yi ilzam ve isnat eden böylesi bir teslimiyetçi zihniyete yavru vatanda çok nadir tesadüf edilmiştir.

Malum olduğu üzere, Ada'da 1968 yılından itibaren başlayan taraflar arasındaki müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmamış, mesafe alınamamıştır.

Bu kapsamda gündeme gelmemiş, müzakere masasına koyulmamış hiçbir konu başlığı kalmamıştır.

Siyasi eşitlik ve iki kesimlilik temelinde, eşit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık hukukunun tesisi için yıllarca aracılı-aracısız görüşmeler yapılmış, nafile temaslar kurulmuştur.

Müzakerelerde Kıbrıs Türklüğü her zaman adil ve kalıcı bir çözümü hedeflemiş, Rum kesimi ise sürekli olarak kriz imal edip çözümsüzlüğü derinleştirmiştir.

En son, 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler'in inisiyatifiyle tezahür eden İsviçre'deki Crans-Montana görüşmeleri Rum tarafının uzlaşmaz, çelişkili ve dayatmacı duruşundan mülhem çökmüştür.

Mustafa Akıncı'nın bu gerçekleri hasıraltı edip Türkiye'yi hafife alması, hatta KKTC'nin Türkiye'ye bağlanma ihtimalini korkunç olarak nitelendirmesi uyuyan bir Komünistin ayaklanarak EOKA diline tutunmasından başka manaya gelmeyecektir.

Anavatan-yavru vatan ayrımına karşı çıkan, Türkiye'ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin desteğine ihtiyaç duyduğunu küstahça seslendiren ve gizli niyetlerini itiraf eden Akıncı ENOSİS'in yörüngesine çoktan girmiştir.

Kıbrıs Türklüğü'nü Rum planlarına zincirleyip tutsak etmek maksadıyla elinden geleni ardına koymayan Mustafa Akıncı Türkiye'ye ve Türk milletine şükran duyması gerekirken sırtını dönmüş, yüzünü de zalimlere çevirmiştir.

Bu ayıp ve ahlaksızlığın hiçbir vicdanda, hiçbir siyasi anlayışta yeri olamayacaktır.

Mustafa Akıncı'nın işgal ettiği koltuğa layık olmadığı açıktır.

Bu nedenle Cumhurbaşkanlığından derhal istifa ederek emaneti Kıbrıs Türklüğü'nün iradesine tevdi etmesi kaçınılmaz ve hayati bir sorumluluktur.

Akıncı ve yandaşları unutmamalıdır ki, Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır.

Beşparmak Dağları'na dökülen şehit kanları hiçbir şart altında silinmeyecek, kutlu ceddimizin emanetleri çiğnetilmeyecektir.

Mustafa Akıncı'nın rahatsızlığı geçmeyecekse, Türklüğe kuşkulu bakışı bitmeyecekse bundan sonraki hayatına Güney Kıbrıs Kesimi'nde devam etmesi daha makul ve mantıklı bir tercih olarak önünde durmaktadır.

Kıbrıs Türklüğü'nün egemenlik haklarıyla oynayan karşısında Türk milletinin tamamını bulacaktır.

Mustafa Akıncı'nın onurlu ve şerefli hareket ederek görevinden affını istemesi yegâne beklentimiz ve temennimizdir.

Kıbrıs Türklüğü'nün hak ve çıkarları, varlık ve bağımsızlık değerleri uğruna hayatları boyunca mücadele eden, şehit olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş olmak üzere, bütün şehitlerimize ve ebediyete irtihal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

 

 


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
İ.oğlu'nu Erdoğan'a benzetenlere en büyük dersi yine Erdoğan verdi! 'Bizim ayıracak vaktimiz yoktu'Önceki Haber

İ.oğlu'nu Erdoğan'a benzetenlere en büyü...

ekrem'e büyük şok! Oyları resmen eridiSonraki Haber

ekrem'e büyük şok! Oyları resmen eridi

Yorum Yazın

Devlet Bahçeli'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Türk milletini yalnız bırakamazsın, ayrılamazsın
Nihat Genç, İmamoğlu'nu bombardımana tuttu: FETÖ, PKK'ya kapıyı açtın, sen kimsin lan!
Hakan Fidan: ABD, PKK ile ilişkiyi kesmeli
İstanbul'da iki ilçede CHP ve DEM Parti'nin ittifakı belgelendi
Murat Kurum mal varlığını açıkladı
Cumhuriyet gazetesi dalga geçmişti: Milli Muharip Uçağı KAAN ilk uçuşunu gerçekleştirdi
Rusya, KAAN savaş uçağına ortaklık için göz kırptı: İşbirliği geliştirmek istiyoruz
CHP'li Mehmet Sevigen'den bomba iddia: CHP'liler 81 ilde sandığa gitmeme kampanyası yapacak
Meral Akşener Ekrem İmamoğlu'nu çizdi: Bu şehri yönetemezsin
Ümit Özdağ'dan Ekrem İmamoğlu çıkışı: Türkiye için ciddi bir tehdit
Turgut Altınok'tan 'OSB' hamlesi: Ankara'yı ticaretin başkenti yapacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan son dakika seçim açıklaması! CHP'lilere seslendi
Üsküdarlı amca Murat Kurum'la çay içmek istemişti: Buluşma gerçekleşti
Doğu Akdeniz'deki enerjinin geleceği ve güncel jeopolitik gelişmeler Doğu Akdeniz Enerji Zirvesi’nde tartışıldı.
Murat Kurum: İstanbul'un mahalle mahalle sorunlarını biliyoruz
Son dakika... AK Parti’nin İstanbul adayı Murat Kurum oldu! Murat Kurum kimdir?
MHP lideri Devlet Bahçeli: Hazımsızlık Kelime-i Tevhid'deyse tarafımızı ilan ediyorum! La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah .
Meral Akşener isim vermeden Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdi: Cakarta'nın kaosuna mahkum ediyorlar
Ümit Dikbayır, İyi Parti'den ihraç edildi
NBBTC Holding 1.Ekonomi Kalkınma Konseyi Toplantısı 2-3 Aralık'ta Ankara'da gerçekleştirildi

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar